Alevilik ve Bektaşilik Araştırmaları Sitesi

  • Full Screen
  • Wide Screen
  • Narrow Screen
  • Increase font size
  • Default font size
  • Decrease font size

İMAM HÜSEYİN VE KERBELA OLAYI

Yazdır PDF

Mehmet Yaman Dede’nin Anısına

 201401 kitab kerbela mehmet yaman İmam Hüseyin Peygamberin torunu ve İmam Ali ile Hz. Fatıma’nın ikinci çocuğu idi. O zamana kadar Araplar arasında pek rastlanmayan bu adı ona Hz. Muhammed vermiş idi. Bazı kaynaklarda Hüseyin doğduğu zaman Hz. Muhammed’in kulağına “ O cennet çocuklarının efendisi (Seyyid)dir.” diye seslendiği yazılıdır. Peygamber İmam Hasan ile İmam Hüseyin’i çok severdi.

Bunlar benim oğullarımdır, kızımın oğullarıdır; Allahım ben onları seviyorum, sen de onları sevenleri sev.” dediği birçok kaynakta yazılıdır.

 Tarihi kaynaklarda ve halk arasında Kerbela’daki şehadeti nedeniyle Şehid, Seyyid-uş-şuheda, Şah-ı Şehidan gibi lakablarla da anılmaktadır. 
 
 İmam Hüseyin’in çocukluğu Peygamberin derin sevgi ve şefkati içinde geçti. Ancak bu durum kısa sürdü. Daha 5 yaşındayken dedesini yani Hz. Muhammed’i; ve kısa bir süre sonra da annesi Hz. Fatıma’yı kaybetti. Bu durumun onu oldukça etkilediği muhakkaktır. Daha çocukken birgün İkinci halife Ömer minberde hutbe okurken İmam Hüseyin’in Ömer’in yanına giderek:

Babamın minberinden in ve babanın minberine git.” diye çıkıştığı da kaynaklarda yazılıdır.

Üçüncü halife Osman’a karşı gerçekleşen isyanda Hz. Ali onu ve abisi İmam Hasan’ı halifenin evine göndererek eve kimseyi sokmamalarını emretti (656). İsyancılar buradan içeri giremediler, ancak başka bir evden geçerek Osman’ı öldürmeyi başardılar. Bunun üzerine İmam Ali oğullarını sert bir şekilde azarladı. Hz. Hüseyin babasının halife olmasıyla birlikte Kûfe’ye gitti ve onunla bütün seferlere katıldı.

İmam Ali’nin şehadeti sonrasında abisi İmam Hasan’a itaat etmeyi yeğledi. Çünkü babası ölürken ona abisine uymasını vasiyet etmişti. Abisinin ölümünden sonra Muaviye’nin iktidarını tanımamasına rağmen onun sağlığında siyasi gelişmelere dahil olmamayı yeğledi. Ancak abisinin Muaviye’nin hileleriyle zehirletilerek şehid edilmesinden sonra yaşanan gelişmeler onun o zaman kadarki durumunu değiştirdi. Yezid’e biat etmemekteki kararlılığı onun bu yolda sonuna kadar gideceğini gösteriyordu.

Daha önce de söz ettiğimiz gibi, Muaviye ölmeden önce çeşitli hile ve tehditlerle halkı oğlu Yezid’e biat ettirmiş; İmam Hüseyin ve bazı ileri gelenler biat etmemişlerdi. Yezid ilk iş olarak babasının yarım bıraktığı bu işi tamamlamak üzere, Velid’e yolladığı mektupta “her ne suretle olursa olsun İmam Hüseyin, İbn-i Zübeyr ve İbn-i Ömer’in biatlerinin sağlanmasını, eğer bu mümkün olmazsa, boyunlarının vurulup, başlarının kendisine gönderilmesini” istiyordu. İktidar hırsının iştahlarını kabarttığı Emeviler’in yapamayacakları iş yoktu. Babası Muaviye’nin izinden giden Yezid, gerekirse Peygamberin sevgili torununun dahi başını kesmeye, Ehli Beyt’e zulüm etmeye kararlıydı.

Doğal olarak İmam Hüseyin, Yezid’e biat etmedi ve Velid’in çabaları sonuç vermedi. 4 Mayıs 680 gecesi kardeşi Muhammed Hanefi’nin de tavsiyesiyle bütün aile fertleriyle birlikte Mekke’ye gitti. Ayrıca bu sırada İmam Hüseyin’in Mekke’ye gittiğini öğrenen Kûfeliler de İmam Hüseyin’e elçiler göndererek, mektuplar yazarak Kûfe’ye davet ederek kendisini halife olarak tanımaya hazır olduklarını bildirdiler.

Devamını oku...

MEHMET YAMAN DEDE HAKKA YÜRÜDÜ …

Yazdır PDF

20140128 mehmet yaman dede Güzel Yolumuzun Erlerinden Mehmet Yaman Dede 8 Ocak 2014 günü İstanbul’da Hakka yürüdü.

Bende bu yayladan Şah’a giderim

diyen, Pirimiz Pir Sultan Abdal gibi Erenlerin İzinde gücü yettiğince çalıştı çabaladı. Hıdır Abdal Sultan Ocak Köyü’nden başlayan yaşam mücadelesi İstanbul’da sona erdi ve yine Ocak’ta ebedi istiratgâhında sırlandı.

Fakir bir ailenin çocuğu olarak, hep haksızlığa uğramış Kızılbaş-Alevi toplumunun bir ferdi olarak çok sıkıntılar çekti. Özünü yitirmeden, son nefesine kadar bu Yol için çabaladı durdu. Ağır hastalığı sırasında bile Alevi Ocakları’ndan Kara Pirbad ile ilgili bir kitapçık hazırladı, Anıları ile ilgili kitabın eksikliklerini tamamlamaya çalıştı. Yayınları, kitapları, TV ve radyo programları ile Türkiye’den, Almanya’ya Hollanda’ya, Avusturya’ya, İsviçre’ye, İngiltere’ye, Avustralya’ya kadar hep Alevilik davasının peşinde bir ömür geçirdi, eğitim seminerleri, cemler cemaatler yürüttü.

Mehmet Yaman Dede, eğitimin, insana yatırımın en büyük hizmet, en büyük değer olduğunu savundu. Bunun böyle olduğunu kendi yaşamından biliyordu. Ocak Köyü Derneği’nin, Ocak’lı büyüğü Abbas Erturan’ın ve eşi Güllü Ana’nın ona bir baba, bir anne şefkatiyle kol kanat geren çabalarıyla eğitim görmüştü. O da kendisine gösterilen bu desteği, karşılıksız bırakmadı, var gücüyle okudu, onu destekleyen köyünün, büyüklerinin yüzünü kara çıkarmadı.

Çocukluğunu geçirdiği Ocak Köyü’nde İbrahim Akdağ gibi büyük Dedelerin zamanına yetişti. Onların dizlerinin dibinde deyişler, düvazimamlar dinledi, Aleviliğin geleneksel halini görebilme, yaşayabilme imkanına kavuştu. Ocak’ta Dede evlerinde yürütülen Cemlere cemaatlere katıldı, Pir Sultan’ın Şah Hatayi’nin, Kul Himmet’in deyişleriyle büyüdü. Ömrü boyunca da sazını elinden bırakmadı, Hak aşıklarının deyişlerini dilinden düşürmedi.

Yoluna hizmetlerini öğretmen olduktan sonra da sürdürdü. Sağ-Sol olaylarının giderek şiddetlendiği dönemlerde Alevi toplumuna bir ışık tutmak üzere kıt-kanaat imkanlarıyla Gerçekler Gazetesi’ni yayınladı. Bir yandan geçim sıkıntısı yaşarken bir yandan da bu gazeteyi Türkiye’nin her yanından Alevi Canlara ulaştırmak için çaba gösterdi.

Devamını oku...

Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri Komisyonu ve Kitaplarda Gerçekleştirilen Değişiklikler Ekseninde Alevi Çalıştayları’nın Sonuçlarına Dair

Yazdır PDF

Özet

2014 ilkogretim din kultur ve ahlak bilgisi 4sinif2009 yılında başlayan ve yaklaşık kırk civarında katılımcının yer aldığı, ardı ardına 7 toplantıdan oluşan Alevi Çalıştayları Türkiye tarihinde Alevilik meselesinin izlediği süreç bakımından önemli bir dönüm noktasıdır. Her ne kadar Çalıştaylar sonuçları itibariyle çok sınırlı olmuş ve Alevi kesim tarafından pek memnuniyetle karşılanmasa da sorunların ayrıntılı olarak kamuoyu gündemine de taşınması bakımından önemli yansımaları olmuştur. Çalıştayların somut sonuçları olarak zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde yapılacak değişikliklere ilişkin komisyonun çalışmaları ve kitaplarda gerçekleşen değişikliklerin karşılaştırılmalı olarak ele alınması yararlı olacaktır.

Çalıştaylardan sonra zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarındaki değişiklikleri gerçekleştirmek üzere oluşturulan komisyon Alevi, Bektaşi, Nusayri, Caferi akademisyen, din adamı (Dede, Baba, Şeyh) ve STK temsilcisi niteliğinde kişilerden oluşmaktaydı. MEB Din Öğretimi Genel Müdürlüğü’nün koordinasyonuyla gerçekleştirilen konuyla ilgili çeşitli toplantılar gerçekleştirilen komisyonun önerilerinin ancak bakanlığın uygun gördüğü kadarı, halihazırda İlköğretim ve Ortaöğretim okullarında okutulmaktadır.

Son değişiklik öncesinde 4. Sınıftan 12. Sınıfa kadar zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi ders kitaplarının 2005 ve 2008 yıllarında yayınlanmış bulunan daha önceki versiyonlarıyla karşılaştırılması somut olarak hangi konuların ne şekilde eklendiğini, değiştirildiğini veya çıkarıldığını görmek bakımından önemlidir. Burada gerçekleştirilen değişikliklerin içerik analizi yapıldığında konuyla ilgili tarafların hassasiyetlerini açık bir şekilde görmek mümkün olacaktır.

Bu bildiride öncelikle zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin ortaya çıkış süreci ve Çalıştaylar hakkında genel bazı açıklamalar yapıldıktan sonra, oluşturulan komisyon ve komisyonun önerileri doğrultusunda kitaplarda gerçekleştirilen değişiklikler daha önceki kitaplarla karşılaştırmalı olarak ayrıntılarıyla incelenecektir.

Anahtar Kelimeler: Zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersleri, Alevi Çalıştayları.

Devamını oku...

ALEVİ-BEKTAŞİ KÜLTÜR ENSTİTÜSÜ’NÜN ALEVİ-BEKTAŞİLERİN SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİNE İLİŞKİN RAPORU AÇIKLANDI

Yazdır PDF

Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü, Türkiye’nin önemli sorunlarının ancak doğru bilgi ve bilimsel yöntemle çözümlenebileceğinden hareketle ortaya koyduğu ve Enstitü Bilim Kurulu tarafından hazırlanan raporuyla ilgili kamuoyunu bilgilendirmeyi sürdürüyor.

Bu çerçevede 14.08.2013 tarihinde Siyasi Partiler ziyaret edilerek rapor konusunda bilgilendirildi. Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü Heyeti sırasıyla BDP Eş Başkanı Gültan Kışanak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından kabul edildi ve raporun ayrıntılarıyla ilgili bilgilendirildi.

15.08.1023 tarihinde ise Ankara Ramada Plaza’da basın mensuplarına yönelik kahvaltılı bir basın toplantısı gerçekleştirildi. Basın toplantısına Anadolu Ajansı, Cihan Haber Ajansı, CNN Türk, Samanyolu TV, NTV, Samanyolu TV, Star TV, Cumhuriyet, Yurt, Aydınlık gibi yazılı ve görsel basının değerli temsilcileri katıldı.

Alevi-Bektaşi Kültür Enstitüsü Başkanı Gülizar Cengiz’in rapora ilişkin bilgilendirici konuşmasının ardından Raporun yazılma gerekçesi, yöntemi, sorunlar ve çözüm önerilerine ilişkin Enstitü Bilim Kurulu adına Prof. Dr. Alemdar Yalçın ve Doç. Dr. Ali Yaman açıklamalarda bulundular. Daha sonra gerçekleştirilen soru-cevap bölümünde ise Gülizar Cengiz, Miyase İlknur, Prof. Dr. Alemdar Yalçın, Yücel Top ve Doç. Dr. Ali Yaman çeşitli konulara ilişkin basın mensuplarının yönelttikleri soruları cevaplandırdılar. Ayrıca Enstitü tarafından yayınlanan Alevilik-Bektaşilik Araştırmaları Dergisi’nin dünyanın en seçkin üniversitelerine gönderildiği ve tanınmış bilim insanları tarafından atıfta bulunulduğu da ifade edilerek, raporun yanısıra derginin bazı nüshaları da basın mensuplarına takdim edildi.

Devamını oku...

Alevi toplumu kendisini İslam'ın içinde görmektedir

Yazdır PDF

Moderatörlüğünü Sevilay Yükselir'in yaptığı %100 Siyaset programının bu akşamki konukları Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Üzüm, Ehl-i Beyt Vakfı Genel Başkanı Fermani Altun, İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ali Yaman ve TOBB Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç.Rıza Yıldırım'dı.

İşte İslam'da Alevilik konusunun tartışıldığı programdan öne çıkan açıklamalar...

'Alevi toplumu kendisini İslam'ın içinde görmektedir'

Devamını oku...

Sayfa 4 / 9

You are here: Anasayfa