Yazan |
Prof. Dr. Fuat KÖPRÜLÜ |
Yayın |
Türk Yurdu, sayı: 7, sene: 1341 (1925) |
Osmalıcadan Çeviren |
Mehmet YAMAN (Eylül 1995) |
SUNUŞ
Üzülerek ifade etmeliyim ki, Alevilik-Bektaşilik konusu ihmal edilen bir konu olması nedeniyle, çeşitli çevrelerce istismara açık durumda bulunmaktadır. Özellikle son on yıl içerisinde Alevilik-Bektaşilik konusunda yapılan yayınlar incelendiğinde, bilimsel araştırmalardan çok, hazırlayıcıların önyargılarının ve dünya görüilerının hakim olduğu derlemelerle karşılaşılmaktadır. Bu derleme eserlerin hazırlayıcılarının Alevilik-Bektaşilik konusunda subjektif yaklaşmaları bir yana, bu konuda yapılmış çok değerli araştırmalardan ve Anadolu’daki Alevilik-Bektaşilerin evlerinde bulunan “Buyruk” lar ve “Menakıbname” ler gibi önemli başvuru kitaplarından da yararlanmamış olmaları savundukları görüşlerin sakat olması için yeterlidir. Ben uyun zamandır, Anadolu insanının yaşadığı kültürel ve dinsel gelişimin ele alındığı, önemli çalışmaları incelemekteyim. Fuat Köprülü, Hilmi Ziya Ülken, Ömer Lütfi Barkan, Zeki Velide Togan gibi yerli araitırmacıların, F. Babinger, L. Massignon. İ. Melikoff, J.K. Birge, P. Wittek gibi yababcı araştırnacıların çalışmalarının özellikle dikkate alınması ve yararlanılması gerekmektedir. Mesela. Köprülü’nün “Anadolu’da İslamiyet”, Ülken’nin “Anadolu’da Dini Ruhiyat Müşahedeleri”, Barka’ın “İstila Devirlerinin Kolonizatör Türk Dervişleri ve Zaviyeler” gibi makaleleri çok önemli çalışmalar olarak zikredilebilir. İşte Osmalıca’dan yeni yazıya aktardığım ‘Bektaşiliğin Menşe’leri” (Türk Yurdu, sayı: 7, sene: 1341 (1925). adlı makale de geçmişimize yönelik karanlık noktaların aydınlatılmasına katkıda bulunabilecek bu çalışmalardandır. Bu değerli çabaları nedeniyle üstad Köprülü’yü bir kez daha saygıyla anıyor ve bu tür araştırmaları (Osmanlıca, Arapça, Farsça metinler) zamanım elverdiği ölçüde sizlere sunmaya çalışacağım diyerek, sizleri üstadın makalesi ile başbaşa bırakıyorum.
Mehmet Yaman
KÜÇÜK ASYA’DA “İSLAM BATINİLİĞİ” NİN TARİHSEL GELİŞİMİ HAKKINDA BİR DENEME1
İslam batıniliği tarihinde özellikle bir Türk tarikatı olarak itibariylen önemli bir yer işgal eden BEKTAŞİLİK, Prof. Brown’ın “Further Notes, Londra, 1907” adlı altındaki notlariyle, Prof. Jacob’un bu konuya ait iki küçük monografisinden ve Mösyö Cl. Huart’ın Hurufi metinlerine yazdığı önsöz “Gibb Silsilesi, 1909”dan sonra, artık oldukça açıklığa kavuşmuş sayılıyor. O kadar ki Dr. Tschudi, İslam Ansiklopedisi’ndeki “HACI BEKTAŞ” maddesinde I. Godziher adeta klasik bir mahiyette sayılan “İslam Akaid ve Kavanini”nde, Mösyö L. Massignon “Hallac” hakkındaki kıymetli ciltlerinde, Mösyö V. Minorsky “Ehl-i Hak Taifesi Hakkında Tedkilat” adlı eserinde, Jacob’un çıkardığı sonuçları aynen kabul ve zikretmişlerdir.